Beyin kötü haberleri filtreliyor

İnsanların iyi haberleri seçip, kötü haberleri görmezden gelme eğiliminin, beynin bir bölgesinin filtreleme mekanizması olarak çalışmasından kaynaklı olduğu keşfedildi.



Çoğu insanın kötü haberlerden çok iyi haberleri, hakaretlerden çok övgüleri duymayı tercih ettiği biliniyor. İnsanların yüzde 80 ila yüzde 90’ı, kendileri hakkında işittikleri övgüler sayesinde öz güven kazanırken, söylenen kötü sözler nedeniyle nadiren imajını gözden geçiriyor.

Sinir bilim uzmanları tarafından ‘iyi haber-kötü haber etkisi’ olarak adlandılan bu etkinin artıları ve eksileri olabileceği düşünülüyor. İyimser bir bakış açısıyla, düşüncelerini daha çok iyi haberler üzerine kurma eğilimine sahip olan insanlar, kanser, hırsızlık, internet dolandırıcılığı, boşanma ya da uçağını kaçırma gibi durumların başlarına gelme ihtimali hakkında çok daha az endişeleniyor.

Depresyon tanısı konmuş kişilerde daha seyrek rastlanan etkinin tehlikeli sonuçlar doğurabileceği, kötü haberleri görmezden gelmenin insanları kendinden fazla emin ve umursamaz yapabileceği iddia ediliyor.

BEYNİN ÜÇ BÖLGESİNE TİTREŞİM GÖNDERİLDİ
University College London’da (UCL) yapılan deneyde, sinir bilimi uzmanları, beynin kötü haberleri filtreme ve iyi haberleri seçme mekanizmasının nasıl işlediğini araştırdı. Küçük beyindeki bir bölgenin fonksiyonunun geçici olarak bozulduğu deneyde, bu mekanizma devre dışı bırakıldı ve denekler hem kötü hem de iyi haberlere olabildiğince açık hale geldi.

Bilişsel sinir bilim uzmanı Tali Sharot ve ekibi, deney için gönüllü olan 20-35 yaş aralığındaki 30 sağlak kişiyi on kişilik gruplara ayırdı. Gönüllülerden her birine, beyne manyetik titreşimler gönderip belli kısımlarının işlevlerini aksatmak amacıyla 40 saniye süren transkranyal manyetik stimülasyon (TMS) uygulandı. TMS’in uygulandığı bölgeler, ilk grupta beynin sol lobunun ön kısmında altta yer alan kıvrımlar, ikinci grupta sağ beynin önünde altta bulunan kıvrımlar ve üçüncü grupta ise titreşimlerin pek etkili olması beklenmeyen bir kontrol merkeziydi.

İLK GRUBUN KÖTÜ HABERLERE TEPKİSİ DEĞİŞTİ
İlk TMS seasından sonraki yarım saat içinde, gönüllülere kanser, araba çalınması, uçak kaçırma gibi başlarına gelmesini istemeyecekleri durumlarla ilgili 40 ayrı resim gösterildi. Herkesten, her ayrı resimdeki durumun başlarına gelme ihtimalini tahmin etmeleri istendi. Cevaplarını yazan gönüllülerin tahminleri, bu durumların aynı sosyo-ekonomik koşullarda yaşayan insanların başına gelme ihtimaliyle karşılaştırıldı. Yapılan ikinci TMS seansından sonra aynı test tekrarlandı ve araştırmacılar verilen cevapları karşılaştırdı.

Karşılaştırmanın sonucunda, sağ beynin ön kısmında altta yer alan kıvrımlarına ya da beynin kontrol merkezine titreşim verilen kişilerdeki iyi haberleri seçme mekanizmasının normal bir şekilde çalışmaya devam ettiği görüldü. Bu iki gruptaki kişiler, Alzheimer riskinin ya da kanser olma ihtimallerinin düşündüklerinden az çıktığını gördüklerinde, bunu iyi bir haber olarak algıladı.

Buna karşın, beyinlerinin sol ön kısmının alt tarafındaki kıvrımlara TMS uygulanan kişilerde ‘iyi haber-kötü haber etkisinin’ yok olduğu tespit edildi. Bu gruptakiler düşüncelerini, iyi bir haber duyduklarında değiştirdikleri kadar, kötü bir haber duyduklarında da gözden geçirdi.

‘ETKİNİN SEBEBİ SOL ÖNBEYİNDEKİ KIVRIMLAR’
Araştırmayı yürüten Sharot, “Sol beynin önünde altta yer alan kıvrımların, beynin diğer kısımlarının kötü haberi algılamasını engellediğine inanıyoruz. Bu bölgeye müdahale ederek, bu etkiyi önleyebiliyoruz” dedi. Beynin bu bölgesiyle ilgili başka bir çalışma, 2011 yılında Nature Neuroscience dergisinde yayımlanmıştı.

İyi haber-kötü haber etkisinden sorumlu olan tek bölgenin sol beynin ön kısmının alt tarafında yer alan kıvrımlar olmadığı düşünüldü. Buradaki nöronların beynin farklı bölgeleriyle bağlantılı olması sebebiyle, tek bölgenin diğerlerini etkilemeden çalışmasının mümkün olmadığı ve gözlemlenen etkinin büyük ihtimalle geniş bir sinir ağından kaynaklandığı ileri sürüldü.

‘TMS’NİN SADECE BU ETKİYİ YAPMASI ŞAŞIRTICI’
Cardiff Üniversitesi’nde bilişsel sinirbilim uzmanı olan Chris Chambers, TMS işleminin bu kadar spesifik bir etkiye sahip olmasına şaşırdığını ifade etti: “Araştırmacılar, TMS’nin duygusal uyarılma ve dikkat gibi davranışsal özellikleri etkilediğine dair herhangi bir kanıt bulmadı. Beyne verilen titreşimler, birçok farklı ölçüt arasından, sadece kötü haberlere verilen tepkiyi etkiledi. Sonuçlar çarpıcı olsa da, ben tam olarak hangi beyin fonksiyonlarının bu işlemden etkilendiğini anlamakta güçlük çekiyorum.”

University College London’dan Tali Sharot ve ekibi tarafından yapılan araştırma, Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlandı.


Konular